Kültürel etkinlikler siyasi ipotek altına alınmış Güzel Beykoz da hala ayrımcılık var, belki insanların renkleriyle değil; görüşleriyle, düşünceleriyle, giyim-kuşamıyla… Beykoz da hala ekonomide istediği durumdan çok uzak yerli halk, işsizlik problemi, gelir dağılımı eşitsizliği, gelir düşüklüğü ile iki bölgede yaşayan villalar ve gecekondular arasındaki yaşam farkı…Hala bu bölgeye sahip olmaya çalışan sermaye ve siyasi rantiye ile kapatılan fabrikaların yerine yenilerinin yapılmaması Hala ormanlık alanlarımızın devletimizin ve belediyemizin gözü önünde yok edilmesi. Hala Beykoz u yasalarla korumaya çalışmıyoruz. Çeşitli belgelerle yerli halka 2-B ya da Osmanlı tapusu veya Yunanistan daki dedemin yeri diye belgelerle halkın kapısına dayanan mütahitler miras zadeler ya da hukuk danışmanları.
Hala imar affı olmadı ecri misil vergi ya da değişik argümanlarla halkın kapısına dayanan yerer yönetimlerle devlet kurumları Hala iş ahlakından yoksunuz: hortumcular, rüşvetçiler, çeteler, baronlar ve iş patronları hep kendi ceplerini doldurmaya bakıyor.
21. yüzyıl dünyasında yukarıdaki problemler hala Beykoz ‘un gündeminde.
Birer Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak tüm bu problemlere kafa yormak gerekmiyor mu? Daha fazla demokrasi, daha geniş özgürlükler, daha Halkçı yaklaşımlar dolayısıyla daha çağdaş ve güçlü bir BEYKOZ ‘için şimdi tam zamanı.
Yerer yönetimler yaklaşmakta bizler Beykoz u koruyacak, bu sorunlara siyasi yaklaşımla değil yaşanabilir bir Beykoz
Sevilebilecek bir Beykoz
Geleceğe miras bırakılacak bir Beykoz
Sevgisini verebileceklere yetkiyi vermeliyiz
İşte tamam bu diyebileceğimize
Saygılarımla